kıbrıs türktür derneği ne demek?

Kıbrıs Türktür Derneği, Ağustos 1954 tarihinde1 kurulan ve 29 Ağustos 1955 tarihindeki Kıbrıs Sorunu ile ilgili ABD ile Birleşik Krallık tarafından Türkiye ve Yunanistan'ın Londra’da yapılacak konferansa davet edilmesi öncesinde2 Türkiye'de "Kıbrıs konusunda Türkiye'nin pozisyonunu desteklemek ve kamuoyu yaratmak"3 amacıyla kurulmuş ama 6-7 Eylül Olayları'ndan sorumlu tutulmasından dolayı 7 Eylül 1955 tarihinde4 kapatılan dernek.5

Derneğin kuruluşundan itibaren yönetim kurulunda Hikmet Bil (Hürriyet gazetesi yazıişleri müdürü ve avukat), Hüsamettin Canöztürk (Milli Talebe Federasyonu Başkanı), Orhan Birgit (gazeteci), Ziya Somer (öğrenci) ve Kamil Önal (gazeteci) gibi isimler yer aldı.6 Diğer önemli isimleri Ahmet Emin Yalman, Selim Ragıp ve Nevzat Karagil'di.7 Başkanlık görevini Hürriyet gazetesi yazarı ve avukat olan ve o zaman Türkiye'de iktidar partisi görevinde bulunan Demokrat Parti'ye yakın olduğu iddia edilen8 Hikmet Bil yaptı.9 6-7 Eylül olaylarını organize ettiği söylenen10 ve Yeni Sabah gazetesinde muhabirlik görevinde bulunan gazeteci Orhan Birgit, derneğin 2. başkanlığını yaptı.11 Ayrıca Milli Emniyet Hizmetleri üyesi olan aynı zaman da gazetecilik yapan Kamil Önal, dernekte genel sekreterlik görevinde bulundu.12 Dernek, kuruluşundan itibaren hükümetle yakın işbirliği içinde olmuş13 ve kuruluş senesinde 350 bin TL, daha sonra da her sene 200 bin TL yardım parası almıştır.141516

Faaliyetler

Mitingler

Kıbrıs’ta 1950'li senelerde Birleşik Krallık'ın yönetimine yönelik Rumların eylemleri arttı. Rumların kurduğu EOKA adlı gerilla ordusu İngilizlerle çatışmalara giriyor ve adanın Yunanistan ile birleştirilmesini istiyordu.17 Bunun üzerine Kıbrıslı Türkler, Fazıl Küçük ve arkadaşları ile partileşmeye gitti. Kıbrıs Milli Türk Birliği Partisi olan Fazıl Küçük başkanlığındaki siyasi parti, 15 Ağustos 1955 tarihinde gerçekleşen kongre ve Kıbrıs Türktür Derneği'nin başkanı Hikmet Bil'in temasları sonucunda ismini Kıbrıs Türktür Partisi şeklinde değiştirdi.18 1 Nisan 1955 tarihinde Kıbrıslı Rumların kurmuş olduğu EOKA'ya karşı Kıbrıs Türk Mukavemet Birliği adındaki örgütü kurdu. 1955 senesinin Eylül ayında Volkan teşkilatını kurdu. 1955 senesinde Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık Dışişleri Bakanları arasında yapılan üçlü konferansı izlemek adına diğer iki Kıbrıslı Türk delege ile birlikte Londra'ya gitti. Fakat bir sonuç alınamadı.19 Fazıl Küçük, Şakir Özel, Selçuk Hoca, Rauf Denktaş, Burhan Nalbantoğlu ve Mustafa Kemal Tanrısevdi gibi isimler bu yapılanmanın içinde görev aldı.20

Bu senelerde Türkiye’nin Kıbrıs politikası da açıklık kazandı. Türkiye, Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasına kesinlikle karşı çıktı. Kıbrıs Türkleri ile Türkiye'nin çıkarlarını koruyacak en iyi çözüm "Taksim" olarak ortaya konuldu. Türk basını tarafından da adanın Birleşik Krallık'tan ayrılırsa Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlanması konusunda kampanya başlatıldı.21

1950'li yılların sonunda, "Ya Taksim Ya Ölüm" adında anılan mitingler meydanlarda başladı. İlk "Ya Taksim Ya Ölüm" mitingi Kıbrıs’ta yapıldı ve binlerce Kıbrıslı Türk katıldı. İkinci miting ise 8 Haziran 1958 tarihinde İstanbul'un Taksim Meydanı'nda yapıldı. İstanbul'daki Taksim Mitingi Türkiye’nin çeşitli yerlerinde Ya Taksim, Ya Ölüm mitinglerine öncülük etti. İstanbul mitinginden itibaren sonra da seneler içinde Türkiye’nin her yanında 43 meydan mitingi yapıldı.22 1958 senesinde Türkiye'ye giden Fazıl Küçük, Türkiye'nin başta İstanbul ve Ankara'da olmak üzere çeşitli yerlerinde yapılan mitinglerde konuşmalar yaptı.23 Ancak, Birleşik Krallık ile görüşmelerden sonuç alınamayınca Rumların Enosis ve Türklerinde Taksim isteği gerçekleşmedi.24

6-7 Eylül Olayları

Yunanistan'ın 1954 senesinde Kıbrıs'a kendi kaderini tayin hakkı'nın tanınması için Birleşmiş Milletler'e yaptığı başvuru kabul edilmeyince25 Grivas önderliğindeki EOKA Kıbrıs'ta Birleşik Krallık'a karşı eylemlerini başlattığında, Birleşik Krallık yönetimi, Türkiye ve Yunanistan'ı Kıbrıs Sorunu'na ilişkin sorunları görüşmek üzere Londra'da toplanacak üçlü bir konferansa davet etmişti. Ülkeler, 29 Ağustos 1955'te Londra'da buluşmak için karar aldı. Bu kararlardan sonra 1955 senesinde "Kıbrıs", Türkiye kamuoyunun gündeminde baş köşeye oturdu.26 Ayrıca gazetelerde hemen her gün Rumlar aleyhinde haberler boy gösteriyordu. Gazetelerden Kıbrıslı Türkler'in baskı altında olduğunu okuyan insanlar, Kıbrıs'a mücadele amacıyla gitmek için Türkiye Milli Talebe Federasyonu'na kitlesel başvurular yapmaya başladı.27

Türk Dışişleri yetkilileri Londra'da Kıbrıs temaslarına devam ederken, Mustafa Kemal Atatürk'ün Selanik'teki doğduğu evde bir bomba patlamasıyla ilgili haber, önce 6 Eylül 1955 günü saat 13.00 haberlerinde28 TRT radyosunda yayımlandı.29 Bunun üzerine, “Atamızın evi bombalandı” manşetiyle ikinci baskı yapan Mithat Perin'in sahibi, Gökşin Sipahioğlu'nun yazı işleri müdürü olduğu30 DP yanlısı İstanbul Ekspres gazetesi genelde tirajı 20 bin civarında olduğu halde 6 Eylül'de 290.000 basmış ve o dönemde kurulmuş olan Kıbrıs Türktür Derneği üyelerince bütün İstanbul'da satılmaya ve halkı galeyana getirmek üzere kullanılmaya başlandı.31 Aynı baskıda Kıbrıs Türktür Derneği genel sekreteri Kamil Önal "Mukaddesata el uzatanlara bunu çok pahalıya ödeteceğiz, ödeteceğimizi alenen söylemekte de bir mahzur görmüyoruz" diye yazmıştır.3233

Kıbrıs Türktür Derneği'nin önayak olması ve diğer gençlik örgütleri, meslek kuruluşları, DP teşkilatı, bazı resmi ve gayriresmî makamların telkin ve teşvikiyle yerel kalabalıklar ve şehre dışarıdan getirilmiş olan kitlelerce 6 Eylül akşamı Rum ve diğer azınlıklara yönelik bir yağma ve yıkım eylemi gerçekleştirildi.34 Olaylar kısa sürede Beyoğlu, Kurtuluş, Şişli, Nişantaşı gibi gayrimüslimlerin yoğun olarak yaşadığı semtlere yayıldı. Daha sonra ise Eminönü, Fatih, Eyüp, Bakırköy, Yeşilköy, Ortaköy, Arnavutluk, Bebek, Kadıköy, Moda, Kuzguncuk, Çengelköy gibi uzak ilçe ve semtlere sıçradı.35

Türk basınına göre 11 kişi, bazı Yunan kaynaklarına göre 15 kişi öldürülmüştür. Resmî rakamlara göre 30 kişi, gayri resmî rakamlara göre 300 kişi yaralanmıştır. Tecavüze uğrayan kadınların sayısının 200’ü aştığı tahmin edilmektedir.36 4.214 ev, 1.004 işyeri, 73 kilise, bir sinagog, iki manastır, 26 okul ile aralarında fabrika, otel, bar gibi yerlerin bulunduğu 5.317 mekân saldırıya uğramıştır.37

Kapatılması

7 Eylül 1955 günü 6-7 Eylül Olayları'ndan sorumlu tutulmasından dolayı Kıbrıs Türktür Derneği'nin tüm idari meclis üyeleri tutuklandı ve dernek kapatıldı.38 Olaylarla ilgili olarak Beyazıt, Beyoğlu ve Kadıköy'de oluşturulan örfi idare mahkemelerinde 5.104 sanık, Ankara'da 171, İzmir'de 424 kişi yargılandı. Cumhuriyet Halk Partisi lideri İnönü'nün hükümete sert eleştiriler yapması üzerine, sanıkların ezici çoğunluğu serbest bırakıldı. Mahkeme, TMFT'nin, KTC'nin, MAH'ın ve Özel Harp Dairesi'nin üzerine gitmedi. Daha sonra, KTC yöneticisi Kamil Önal'ın adamlarının polisin mühürlemiş olduğu KTC binasına girerek MAH'la ilgili istihbarata ait bir dosyayı öğrencilere yaktırdığı anlaşıldı.39 Aralık 1955'te, KTC idare heyetlerine üye 87 kişi serbest bırakıldı ve 12 Şubat 1956'da 17 kişiye dava açılır.40 Karar, 1956 yılının Aralık ayı sonunda açıklandı. Sadece 228 kişi suçlu bulundu.41

Kaynakça

Dış bağlantılar

Orijinal kaynak: kıbrıs türktür derneği. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. Kıbrıs, Meydan Larousse, Basım Tarihi: 1992, 11.cilt;s.215.

  2. Kıbrıs çözüm Arıyor! (Türkçe), Cavit Yalçın, Erişim Tarihi: 1 Ekim 2008.

  3. "Rum azınlığa yönelik 6-7 Eylül terörü", Cumhuriyetin 75. Yılı, Cilt 2 1954-1978, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul, 1998, ISBN 975-363-937-6, s. 392.

Kategoriler